Düşümdeki Atık Kent Masalı 1. Bölüm


Proje sahibi: Hülya Değerbilir
Proje noter onay tarihi: 14.05.1998
No: 15042

1.Bölüm
Proje tüketimin kaçınılmaz olduğu dünyamızda, eşsiz doğa varlıklarının korunması konusunda daha duyarlı olmaya katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.Enflasyon seyrinin hızına ayak uydurmada zorlanan kazanç grafiğine az da olsa katkı sağlamanın yanında, tükettiklerimizi de değerlendirebilmenin sınırlarını zorlamanın yararına inanıyorum.
Doğanın yeterince saygı görmediğinin ve sevilmediğinin zaman zaman akıllara gelebilişini silen çevreci kent örnekleri yaratılarak, çevreye ve atığa duyarlılık bilinci artırılabilir düşüncesindeyim.
Bu düşünceyle, belediyelerce ve özel girişimcilerce uygun alanlarda bu kent örnekleri oluşturulabilir.
Düşünülen bu kent örneği açık ve kapalı mekanlardan oluşmaktadır.Açık alanda heykel parkı,dinlenme ve dolaşım alanları, çakıl havuzu, oyun alanları ve aktivite alanı yer almaktadır.Tüm mekanlarda atık malzemeler kullanılmıştır.
Kapalı alanda da müze, kafe, satış köşesi, aktivite alanı, atık kostüm köşesi ve yönetim birimi bulunmaktadır. Bu bölüm mimarisinde de, dış ve iç cephelerde, duvar, tavan ve zeminde uygun detaylar atıkla çözülmüştür. (Kent modeli detaylı anlatımı, raporun 2. bölümünde düş öyküsü olarak yer almaktadır.)
Oluşturulan bu kent modelinde ayrıca topluma atık bilinci aşılama söyleşilerinin yapılması, çevreye duyarlılık konulu panellerin düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Bu panellerde üzerinde durulmaya değer gördüğüm detaylardan birkaçını sıralamak isterim.
- İnsanların, ormanların tadına mangalsız yiyeceklerle, (sandviç, meşrubat gibi) sigara içmeden daha iyi varabileceklerine inandırılması,
- Hızla yenen çerezlerin aynı hızla yere atılmasının aslında doğaya ne büyük bir acımasızlık ve ihanet olduğunun hatırlatılması,
- Otoyollarda son sürat giderken araba camlarından umarsızlıkla fırlatılan atığın da doğaya yapılan acımasızlık, saygısızlık olduğuna dikkat çekilmesi,
- Yollarda yürürken yeşilleri koparma refleksinden vazgeçmeye dikkat çekilmesi,
- Bu yanlışları yapan insanlara içlerinde sıkışmış, saklı kalmış doğa sevgisiyle yüzleşip kucaklaşmaları konusunda özendirici olunması,
- En çağdaş yerleşim alanları da dahil olmak üzere her yerde sokaklara, ortak kullanım alanlarına (evlerimizdeki gibi) çöp atılmamasının en doğru ve doğal bir davranış biçimi olacağına herkesin alıştırılması ve bu hareket tarzının aslında taşıdığı önemin ciddiyetinin vurgulanması.
Kurulacak bu örnek kentlerin yanı sıra, ülke genelinde yerleşim birimlerinde, okullarda, spor tesislerinde, diğer kamu ve özel kuruluşlarda insan sağlığına zarar vermeyecek pek çok türde atığın toplanabileceği istasyonlar oluşturulabilir. Bu toplanan malzemelerin talep eden sanatçı ve kurumlarca dönüşüme sunulması sağlanabilir. Bu amaca medyanın da katılımı ve desteği sağlanmalıdır. Medya yoluyla da atık konusunda insanlığı bilinçlendirme sloganları kısa ve etkili çağrılarla, hatta jinglelarla yapılabilir. Atığını düzenlenen köşelere bırakma fikrini benimsemeyenlerin, ya da bu ayrıştırmaya zaman ayıramayanların atıklarının ağızlarını bağladıktan sonra çöp kutularına terk etmelerini alışkanlık edinmeleri salık verilmelidir. Mekanik ve uzaysal çağın yörüngesinde, bazen sevgi ve duygu ihmalleriyle türlü stres gerçeklerinde sertleştiğimizi düşünerek, projeme düşlediğim "ÖNCELİK DOĞAYA" dansının dizelerini ve bu dansı yapan ülke özlemimi de eklemek istiyorum.


Öncelik Doğaya

Doğanın yok oluşuna irkildi
Aklına doğa kopyacılığı naklini bile getirdi
Onunla yüzleşti
Onu içine sindirerek kucakladı